top of page
egzama.jpg

Egzama Nedir?

     Egzama, dünyanın her yanında sık görülen, yaşamları boyunca insanların beşte birini en az bir kere etkileyen, bebekler de dahil olmak üzere her yaş grubunda görülen, bulaşıcı olmayan ve yaşamı tehdit etmeyen bir deri hastalığıdır.

     Egzama kelimesi Yunanca kökenlidir. Kaynayıp taşmak veya ortaya çıkmak anlamına gelen “ekzein” ( “ek=dış” ve “zeo=kabarma, köpüklenme” kelimelerinin birleştirilmesi sonucu elde edilmiştir) kelimesinden köken almaktadır. Genelde “egzama” ve “dermatit” kelimeleri eşanlamlı olarak kullanılmaktadır ancak egzama ifadesi Avrupa’da ve dermatit ifadesi de Amerika’da daha sık kullanılmaktadır. Ancak genel olarak egzama kelimesi endojen, dermatit kelimesi de eksojen kökenli olanları tanımlamak için kullanılmaktadır.

      Egzama, tek başına veya beraberce, dışarıdan veya içeriden etki eden çok çeşitli etkenler nedeniyle oluşur. Egzama çoğu hastada benzer görünümde olup, hastadan hastaya görünümde değişiklikler de gösterebilen derideki özel yangısal değişiklikler anlamına gelmektedir. Klinik görünüm hastalığın şiddetine, bulunduğu vücut bölgesine ve olayın kronikliğine göre değişmektedir. Başlıca klinik belirtiler; kızarıklık, kabarıklıklar, su kabarcıkları, kepeklenme veya deride kalınlaşma, sulantı, kabuklanma ve çatlaklardır. Egzama da açık veya koyu renk değişikliği görülebilir. Herhangi bir egzama hastasında bu görünümlerden bir veya birkaçı görülebilir. Egzama bir hastadan diğerine farklılık gösterebilir. Ayrıca egzama vücudun bir bölgesinden diğerine farklılık gösterebilmektedir.

     Egzama akut, subakut ve kronik olabilir. Akut egzama kızarıklık şeklinde başlar ve neden devam ederse subakut dönemde daha sonra kabarıklık, su kabarcığı, iltihaplı sivilce benzeri bulgular, bunlar patladığında sulantı ve akıntı sonrasında kabuklanma olur. Egzamanın akut ya da subakut seyredeceği sadece nedene bağlı değil aynı zamanda kişinin buna göstereceği bireysel tepkiye de bağlıdır. Eğer neden hala devam ediyorsa pullanma oluşur ve kronik egzama gelişir. Bazen de kronik egzama başlangıçtan itibaren bu şekilde başlar. Akut egzamada şikayetler genelde acıma, deride gerginlik hissi ve hafif kaşıntı şeklindeyken, kronik egzamanın başlıca belirtisi şiddetli kaşıntıdır.

     Egzamanın sınıflandırılması çok zordur ve çok da başarılı değildir. Bunun sebebi egzamanın şimdiye kadar farklı şekillerde sınıflandırılmış ve isimlendirilmiş olmasıdır. Egzama klinik döküntünün görünümüne, nedenlerine veya tutulan vücut bölgesine göre sınıflandırılabilir. En yaygın kullanılan sınıflandırmaya göre egzamalar başlıca iki gruba ayrılmaktadır: 1) dış etkenlere bağlı gelişen eksojen faktörlere bağlı egzama, 2) herhangi bir dış etkene bağlı olmayan egzama bu bazen endojen egzama olarak isimlendirilmektedir. Bu sınıflandırma önemlidir çünkü eğer dış / eksojen faktörler varsa bunlar belirlenmelidir ve bunlar engellenebilirse, bu bile kendi başına tedavi edici sonuca ulaşma anlamına gelebilir.

     Eksojen veya dış etkenlere bağlı egzama maalesef özel klinik özellikler göstermez ve endojen egzamanın belirtilerinin aynısını gösterir. Egzamanın tipinin belirlenmesinde hastanın mesleği, uyguladığı tedavi şekli, cilde uygulanan ürünler ve kozmetikler gibi bilgiler ipuçları verebilir. Egzamanın nedeninin ( örn: metal imitasyon küpeler, ruj, giysiler) olduğu durumlarda egzamanın yerleşimi tanıya yardımcıdır. Egzamanın nedeni eğer uygulanan tedavi amaçlı merhemler gibi ilacın kendisi ise tanı çok zordur.

Eksojen Egzama genellikle aşağıdaki gibi alt sınıflara ayrılmaktadır:

  1. Alerjik Egzama: Deri yüzeyine uygulanan bir ürüne alerjik yanıt sonucu oluşan egzama,

  2. İrritan Egzama: Deri yüzeyine uygulanan bir ürünün deride tahriş etkisi sonucu oluşan egzama.

     Endojen egzamanın sınıflaması daha da zordur, çünkü bu sınıflama bilimsel prensiplere uymamaktadır. Endojen egzamalarda benzer klinik görünümler belli vücut bölgelerini tutmaktadır. Aynı egzama için birden fazla terim kullanılabilmektedir ve bu da karışıklıklara neden olabilmektedir:

  1. Atopik egzama: Çocukluk çağında görülen egzama çeşididir ve genellikle aile geçmişinde astım, saman nezlesi gibi alerjik durumlarla birlikte görülür.

  2. Seboreik dermatit: Bu egzama vücutta en fazla yağ üreten deri bölgelerinde ( örn: saçlı deri, yüz, sırt ve göğüs) oluştuğu için bu isim verilmiştir.

  3. Nummuler dermatit: Adını klinik görünüşüne bağlı olarak (para gibi anlamında) almıştır. Genellikle kol ve bacakları tutar.

  4. Variköz – Staz Dermatiti: Bacağın alt kısmında varislerle ilişkili olarak meydana gelen egzamadır.

  5. Dishidrotik egzama: Simetrik oluşmaya eğilimli, avuç içi, ayak tabanında ve parmaklarda görülen, su kabarcıkları gösteren egzamadır.

  6. Kserotik egzama: Derinin yağının azalması ve kuruması ile ilişkili, genelde de yaşlı kişilerin bacaklarında görülen egzamadır.

     Bu sınıflama en basit ve kapsamlı görünmesine rağmen karşılaşılabilecek tüm egzamaları kapsamamaktadır. Örneğin bir yerde bulunan egzama çeşidinde vücuda yayılma olabilir ve bu da otosensitizasyon olarak adlandırılır. Eğer döküntüler tüm vücudu kaplarsa buna da eritrodermi veya eksfoliyatif dermatit denilmektedir.

       Egzamalar mutlaka doktor tarafından tanı konulması ve tedavi edilmesi gereken hastalıklardır ve tedavide genellikle deriye uygulanan kortizonlu ilaçlar kullanılmaktadır.

Egzama Nedir?: News
bottom of page